26 Aralık 2015 Cumartesi

Birkaç haftadır sabahları yataktan kalkmakta zorlanıyorum. Gece geç yatıyorum, tamam ama ben hep geç yatan ve az uykuyla yaşayan bir insanım. Sanırım havalardan. Geçen hafta güneşi hiç görmedik desem yeridir. 
Evden çıkar çıkmaz karşılaştığım manzaralar böyle işte. Sis ve pus içinde kaybolmuş evler... 
Kasvetli havalarda boğazıma söz geçiremiyorum galiba. Sonunda Luppo'yu denedim. Mikrodalgada ısıtıp dondurma eşliğinde yedim. Afiyet oldu valla, ne yalan söyliyeyim :)  
Bu kare ise hafta sonuna doğru çekildi. Kar olduğunu zannetmiyorum, sanırım kırağıydı. Ama saat 9-10 gibi azıcık kar da yağdı. Bakalım yılbaşına nasıl gireriz. 
Yine iplerimi özlediğimi fark ettim. Fakat şimdilik büyük işler yok, oyalanma adına ufak tefekler yapmaya karar verdim. Mesela bir gözlük kılıfı...
Bugün de cumartesi ve sabah mutlulukla uyanmama sebep olan güneş yine bulutların ardına kaçtı. "Acı acıyı, su sancıyı keser" deyip kendimi ütüye verdim. Bir tank suyu bitirinceye kadar dünyanın ütütsünü yaptım. Bir o kadar daha kaldı. Keçe kursuna gitmedim. Yarın da gitmemeye karar verdim. Ne göstereceğim insanlara? Millet bana tur bindirdi, 21656843213574'üncü işlerini yapıyorlar. Bense aynı keçe çiçeklerle oyalanıyorum. Galiba bu keçe işi bana göre değil. Gerçi seviyorum ama makasla keserken tozlu tozlu bir döküntüsü var. Siyah giyince daha çok belli oluyor. Evde öyle döküntü olmasını istesem dikiş dikerim değil mi? İşte örgüyü de bu yüzden seviyorum. Teeeertemiz bir iş! Yine de kendimden ümitliyim. Geçen gece epeyce bir burda dergimi önüme döküp bir kaç model beğendim. Bu bile bir gelişmedir bence. Hepinize selam ve sevgiler gönderiyorum.

19 Aralık 2015 Cumartesi

KISA KISA

  • "Hayatımıza doğal ürünlerle devam edelim" dip notlarınızla gaza gelip bir kaç blogerın özendirmesiyle de bulaşık makinasında parlatıcı yerine sirke, deterjan yerine arap sabunu kullanmaya karar verdim. Boşalan parlatıcı haznesine sirke koydum. Bardaklarımda ve çatal kaşıklarımda kurumuş su damlası lekelerim oluştu. Bu konuda söyleyecek sözü olanlar ya şimdi konuşsun, ya sonsuza kadar sussun lütfen. Doğala devam deyip deterjan yerine arap sabununu kullandığımda da makina köpürürse konuyu kocama siz izah edersiniz artık. 
  • Dikiş blogları durdular durdular hepsi birden etkinliğe başladılar. Ben şimdi ekose bir şey mi dikeyim, kaban mı dikeyim, divitin-pazen bir şey mi dikeyim? Sene sonu gelmiş hesap mı kapatayım? Kendimi haftada 4 altın gününe katılıp tıkanan hanımlar gibi hissederken ekose pazenden kaban mı dikivereyim, ne edeyim, söyleyiverin bana? 
  • Hafta başında Antalya'da eğitimim vardı. Salonumuzun iklimlendirmesi süperdi. Ha bire tepemizden klimalar üfürdü. Daha Antalya'dan ayrılamadan grip oldum. Allahtan şarkıcı değilim sesim gitti. Trilyonlarca virüsün bileşimi devasa bir organizma gibi dolaşıyorum. 
  • Bu griple yarın da keçe kursuna gidemem artık...
  • Ahmet Ümit'in polisiye romanlarını okuyorum. Son bir kaç tane kaldı. Bazılarını sevdim, bazıları hayal kırıklığı oldu, size de topluca anlatırım yakında. 
  • Fotoğrafsız yazıların okunması zordur bilirim, ses vereyim dedim. 
Sevgiler, selamlar herkese.

13 Aralık 2015 Pazar

KEÇE BEBEK YELEĞİ DOSYASI (ŞİMDİLİK) KAPANIYOR.

Dosyayı kapatıyorum, çünkü Birsel yelekleri süsledi, dikti, bitirdi. Toplu gösterimi aşağıdaki gibidir. Ben süsleme konusuna karar verdiğimde, kendime yelek dikerim artık. 
Kurs gördüğümüz odada otantik olsun diye bol bol cilalı koyu kahve ahşaplar kullanılmış. Dolaplar, masalar, sandalyeler, tavanla zemin arasında ince de olsa sütunlar hep koyu renk. Karanlık karanlık insanın üstüne geliyor. Işık yetersiz olduğundan pencere kenarını kapmaca oynuyoruz. Ama arkadaşlıklar güzel tabi.
Bu ışıksız ortamda, bir de cep telefonuyla çekilince, renkler bazı fotoğraflarda soluk çıkmış.İlk fotoğraftaki rengi düşünün siz, aslı öyle işte.  
İşte sevgili Birsel'in 3 bebek yeleği bir arada. Çok ciciler değil mi ama? Ben son 3 haftada, yani 6 derste sadece 2 defa gidebildim kursa. Hayattaki sorumluluklar, görevler, işler maalesef zevklerin her zaman önüne geçiyor. Bir de keçeden dikiş kadar haz almadığımı fark ettim, laf aramızda. Dikiş her daim birinci. Seneye hafta sonu dikiş kursu olursa ona gitmeye karar verdim. 

4 Aralık 2015 Cuma

KEÇE ÇANTALARIM

Sonunda en yalın haliyle keçe çantalarımı sunuyorum sizlere arkadaşlar. Aslında bir sürü keçe çiçek yaptım ama bana bir kompozisyon lazım ki şimdilik aklıma parlak bir fikir gelmiyor. Ayrıca güzel yeşil keçe de bulamadım henüz. Gerçek keçeler yumuşak, şık, renk kartelası oldukça geniş ve konforlu olmakla beraber bazı çiçeklerde daha sert duran çakma keçeler daha iyi sonuç veriyor. Yapraksız çiçek de olmayacağına göre süsleme kısmı rölantide şimdilik. 

Bu model benim en sevdiğim çanta modeli oldu. Birsel'in yönlendirmesi ile yeşil ip kullanarak diktim, çok çarpıcı oldu. Bunu kendime ayırabilirim.

Aşağıdaki ilk diktiğim çantaydı. Annem bu kalıbın da bundan sonra göreceğiniz çanta kalıbının da yan kısımlarının aşağıya doğru genişleterek kesilmesi halinde daha kullanışlı olacağını söyledi.
  

Aslında çok doğru. Bundan sonra da bu çantalardan dikersem muhakkak öyle yapacağım. Bu halleriyle evrak çantası veya laptop çantası gibi oldular.
Aşağıdaki çantanın tutma yerinden bir yuvarlak çıkardım. Hocamız ikinciyi kısmen keserek tam delik olanın içinden geçirince kapak yapabileceğimi söyledi. Fena da olmadı valla. Ben beğendim. Bakalım bu çanta kime gidecek?


Bir daha dikersem bunun da alt kısmını daha kalın yapmayı düşünüyorum. İşte benim keçe çantalarım bunlar. Kenarlar birbirine iğne oyası tekniğiyle tutturuluyor. Bu kalın çantalık keçenin, iki kat halinde ve dikilmesinin zor bir şey olduğunu söylememe gerek var mı acaba? Üstelik tutma kısımları dik dursun, ezilmesin diye iki kat çalışılınca (pervaz gibi düşünün), yan parça ile birleştiği yerde 3 katın dikilmesi ızdıraptı. Ama deydi hanımlar. Ben sevdim. Annem bile beğendi valla. O beğendiyse tamamdır. Zira kendisi sıfırcı matematik hocası gibidir. Beğenmediyse beğenmemiştir, bahse konu şey örgüyse sök yeni iple yeniden ördür, dikişse sök yeniden diktir veya çöpe attır. 


Umarım en kısa zamanda ilham perim gelir de çiçeğimi böceğimi yapıştırır bitiririm. Sevgilerimi gönderiyorum herkese.