Bu arada, insanların dışarda yemek yenilen her türden mekanda, evlerinin mutfağında yemek yiyorlarmış gibi bir rahatlıkları var: Çocuklarıyla ve birbirleriyle avaz avaz konuşabiliyorlar, tartışabiliyorlar, her türlü planlarını etraftakilerin de öğrenip az sonra olaya dahil olmaları gerekiyormuşçasına yapabiliyorlar.
- İki aile pür neşe ertesi gün birinin evinde buluşmak üzere sözleştiklerinde, sizin de "kaçta gelelim" diyesiniz gelmiyor mu?
- Kadın çocuğuna köfte yedireyim diye kendini paralarken, "şekerim bırak, canı isteyince yesin" dememek için kendinizi zor tutmuyor musunuz?
- Karı koca üfürükten bir mesele yüzünden ağız dalaşına girip "sen zaten hep böyle yaparsın" lafını duyduğunuzda, "üleeeyn hiç mi psikolog seyretmediniz bi kanalda, sen dili değil, ben dili kullanıceksin, ceksin, ceksiiinnnn!!!!!" diye içinizden bir tanıdık bağırmıyor mu?
- İki sevgili saçma salak muhabbetini civarlarındakilerden esirgemezken "Kızım veya oğlum, bu kız veya oğlan hiç de sana uygun değil" diye haykırıvermekten korkmuyor musunuz?
Tiyatro sergilemek isteyen sahneye buyursun. İstersek bilet alıp izleriz. Zorla güzellik olmuyor.
Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisi bittiğinden beri tv izlemiyorum. Biraz kitap, biraz blogla vakit geçiriyorum. Ütü yapabildiğim günler kendimi takdir ediyorum. Sıcaklar iyice bastırdı.Kış bir türlü bitmeyince, pikeleri de çıkarmamıştım. Hatta "hepi topu kullanacağım 1 ay kaldı, onda da yüklüklerden pike mike çıkaramam artık" demiştim. Büyük konuşmuşum. Pikeleri çıkardım. Yorganları yıkayıp kaldırmaya başladım.
Fotoğraflar 1-2 ay kadar önce Köroğlu Beli mevkiinden çekildi. Fotoğraflarımı cep telefonundan çekmeyi pratik bulduğumu bilen oğlumun, anneler günü hediyesi olarak aldığı telefonla çektiğim fotoğraflar. Deneme yaparkenki ilk görüntülerim diyebilirim. Ben sevdim. Gerçi fazla oyuncaklı telefonları sevmiyorum ama yavaş yavaş alışmaya başladım. Teknoloji özürlüyüm vesselam.
Aşağıdaki mor çiçek çok küçük. Yanında bir şişe kırığı var dikkat ederseniz. Her yere iz bırakacağız illa. Bunu bir de köpekler yapıyor, alanlarını belirlemek için. Ayıp oldu evet. Ama onların yaptığı daha da ayıp. Üstelik yangın tehlikesi yarattığı için bir daha ayıp.
Bu beyaz çiçekler de bir serçe parmağı tırnağı kadar. Ama yakın çektim, şekilden şekle girerek.
Aşağıda daha büyük bir beyaz çiçek var. Üniverstede Botanik derslerinden hiç zevk almazdım. Şimdi gördüğüm bitkinin fotoğrafını çekiyorum. Ne demişler, "gençler bilebilseydi (veya düşünebilseydi), yaşlılar yapabilseydi"...
Buraya kadar kaç kişi okudu bilmem? Madem artık buradasınız birkaç tane daha güzellik vereyim sizlere, yol kenarından:
Buraya kadar kaç kişi okudu bilmem? Madem artık buradasınız birkaç tane daha güzellik vereyim sizlere, yol kenarından: