12 Haziran 2011 Pazar

BLUZ DİKMİŞTİM BİR ZAMANLAR

Uzun zamandır yazılarımda dikişe yer vermediğimi fark ettim. Bugün seçim dolayısıyla eşimin işyerinin bulunduğu ilçeye gidip geldik. Yolda on yüz milyon bin tane fotoğraf çektim. Onları düzenlerken 2010 yılı Ekim ayından kalma olduğunu tahmin ettiğim dikiş fotoğraflarını buldum, paylaşmak istedim.

Bir önceki sene Afyon'un artık tek kumaşçısı diyebileceğim Bursa Kumaşçısından jarse kumaş almıştım. Dikilecekler poşetinde zavallı zavallı bekliyordu. Aslında niyetim elbise dikmekti. Ama kalıp çıkarmaya üşendiğimden ve jarse kumaşı, makinamın dikip dikmeyeceğinden emin olamadığımdan, tuttum bir penye bluzumu baz alarak anvelop bluz kestim. Kumaşın arka ortasına penyenin arka ortasını denk getirip biçtim.



Ön orta için katlı olmayan kenardan 15-20 cm daha içeriyi gözüme kestirdim ve penyenin ön ortasını oraya denk getirdim. V yakadan biraz daha derince bir V yaka tasarlayarak, V'nin ucunu da eteğe doğru kumaş kenarına kadar götürerek kestim.


Sonuçta ön beden, bel kısmında alt tarafta 2 kat gibi oldu. Makinamın zig-zag ayarında diktim. Yakayı elde çevirerek diktim. Hiç de pot durmadı çünkü jarse çok esnek bir kumaş, zorluk çıkarmıyor. Sadece, düz dikişe normal makinada imkan tanımıyor. Zig-zag dikiş hem overlok yerine geçiyor, hem de dikmiş oluyorsunuz. Aslında overlok makinası da almak istiyorum.

29 Ekim 2010 öncesi veya sonrası olabilir aşağıdaki resimler. O sıralarda çalıştığımız işyerinde arka planda camda bayrak asılı da oradan biliyorum. Ama nasıl şişko ve kısa çıkmışım, onu bilemedim. Yine de şimdilik başka ve düzgün fotoğraf olmadığı için yayınlıyorum.




  • "Ben aslında böyle değilim" desem,


  • "Valla bak bu kadar şişko değilim desem,


  • "Boyum da daha uzun" falan desem...


İnanırlar mı acaba bana?



Amaaaan neyse ne. Siz bluza bakın. Beline 3 sıra halinde, ince, uzun, siyah süet şeritten oluşan bir kemerim var onu bağlıyorum.




Kumaş elbise için alındığından çok arttı. Bir de etek diktim. Tabi bendeniz kalıp çıkarmayınca şımardım ve kendimi Cengiz Abazoğlu, Dilek Hanif, Atıl Kutoğlu falan sandım ya; tuttum kumaşı bel ölçüme göre başlayıp, ayaklara doğru bollaşan 4 tane parça kesip birleştirerek bir etek elde ettim. Ama elde ettiğim "şey" bana 2 beden büyük oldu. Diktiğim yerlerden azıcık daha içeri girip bir daha diktim. Bu arada bazı yerde dikişler içeri dışarı girdi çıktı. Kumaş esnek olunca dikiş zorlaşıyor tabi:) Oraları da kaybedinceye kadar söküp söküp yeniden diktim:(




Sonunda giyilebilir bir etek oldu. Eşim fazla renkli şeyler sevmez. Etek kırmızı ağırlıklı olunca çok hoşlanmadı. "Evde giyersin" dedi. Ayrıca etekle bluzu birlikte giyince elbise görüntüsü veriyor ama bu görüntüye de ben alışık değilim.




Şimdi düşündüm de, aslında benim hiç elbisem olmadı çocukluğumdan beri....




Gidip bir elbise mi diksem ne yapsam acaba....




1 yorum:

  1. yinede çok güzel olmuş ugraştırmız sizi birazcık galiba ,

    YanıtlaSil