8 Ağustos 2010 Pazar

ANNE OĞUL ARASINDA

Havalar sıcak malum. Zaten yemeksever biri değildim, artık hiç bir şey yiyesim yok. İyi de neden hiç kilo veremiyorum? Atıştırdığım kurabiyelerden, çok sevdiğim fındık-üzüm ikilisinden, gizli gizli yediğimde seretoninimi pik yaptıran çikolatalardan, neskafeme arkadaş ettiğim Eti Burçak'tan, işyerindeki arkadaşlarım sayesinde adını değilse bile şimdilik tadını ve yeşil ambalajını öğrendiğim Defne Joy Forter'in reklamını yaptığı gofretlerden olabilir mi acaba? Çok şüpheciyim çoookkk!

Benim yemek yiyesim yok ama oğlum ve eşimin kalbine giden yol hala midelerinden geçiyor. Hava durumu bu otobanı hiç etkilemiyor.

Pazar geç kahvaltıdan sonra, oğlum acıktığını söyledi. Zeytinyağlı taze fasülye, karpuz, akşamdan kalan biber kızartması (üzerine yoğurt koydum) ve iki dilim ekmeği beğenmeye beğenmeye yedi. Çünkü menüde et yoktu. Ben de bu arada yarım kalan ütüleri bitirmek üzere içeri gittim. Epey sonra ütünün hararetiyle su içmek üzere mutfağa girdiğimde, boş kirli tabakları, bulaşık çatal kaşığı ve buzdolabına konulması gereken zeytinyağlı taze fasülyenin saklama kabını ööylece masanın üzerinde buldum. Hiç değilse fasülyeyi dolaba koyabilirdi.

Hani bir ders de vereceğim ya, yediğini toplamayı öğreteceğim, yaptığından utanmasını sağlayacağım, içeriye seslendim:

-Oğluuum, masa toplanmamış, hizmetçiye sen mi izin verdin?

-O kim?

Bir özür, küçük bir eksiklenme falan beklerken, hizmetçinin kimliğini sorgulayan oğul karşısında gülme krizine girilir, fasülye tarafımca dolaba kaldırılır, bulaşıklar yıkanır, Hizmetçi Nurten ütüye kaldığı yerden devam eder, bir pazar da böylece geçer gider...

2 yorum:

  1. Erkekler, ev işine hiç bir zaman yanaşmaz ki! A canım, görev bizim sonuna dek!

    O saydığın atıştırmalıklardan ben bir yıla yakın süredir vazgeçdim...Onlar çok suçlu çooook.:)))))))))

    YanıtlaSil
  2. :)) Haklısın canım. Atıştırmalıklara gelince, bırakamıyoruuummm!!!!

    YanıtlaSil